Batı Anadoludaki En Büyük Türk Mezarlığı!

Denizli’nin Çivril İlçesi, Özdemirci Mahallesinde bulunan Türklerin 1071 yılından önce Anadolu Topraklarına geldiğinin en büyük ispatlarından biri olarak değerlendirilen Balballar Mezarlığı. Balbal, Eski Türklerde kişinin anılması için mezarının veya bazı kurganların etrafına dikilen mezar taşına verilen isimdir. Konu ile ilgili bilimsel kaynaklar, balbalların 6. ve 13. yüzyıllar arasında Türk toplulukları tarafından oldukça yaygın kullanılmış olduğunu, bilhassa kutsal sayılan kült merkezleri ve kurganların üzerine dikildiğini yazmaktadır.

Ölümden sonra hayatın olduğuna inanan Türkler, ölen kişiyi ölüm sonrası hayata hazırlayan inanç ritüellerine büyük özen göstermişlerdir. Mezar taşı dikme geleneği, bu ritüelin önemli bir parçasıdır. Mezar taşı balbal, ölen kişinin yaşamında öldürdüğü kişiyi ya da düşmanını temsil etmektedir. Öldürülen kişi sayısına göre balbal sayısı da artar. Şaman inancına göre balbal ile tasvir edilen bu düşman, kendisini öldüren kişiyi ölümünden sonra mezarının başında koruma ve öbür dünyadaki yeni hayatında da ona hizmette bulunma görevini üstlenmektedir.

Öldürülen düşmanın taşa dönüştürülerek bir yontu halinde mezarın çevresine dikilmesi, aynı zamanda mezar sahibinin kahramanlığını da göstermektedir. Eğer öldürülen düşman çok önemli bir kişi ise balbal taşına onun adı da yazılmaktadır. Ata kültünü yansıtan balballar, taştan yapılardır. Balbalların büyüklükleri de çeşitlidir, en küçüğü 40-50 cm, en büyüğü de 170-200 cm yüksekliğindedir.

Mezarların yakın çevrelerindeki taş yataklardan elde edildikleri gibi gerektiğinde uzak bölgelerden de bu taşların getirtildiğini kaynaklar belirtmektedir. Balballar, insan biçimli taş heykellere göre daha kaba ve şekilsiz olup oldukça basit işlenmiştir. Özdemirci’deki Balballar 2011 yılında araştırmacı ve tarihçi Ümit Şıracı tarafından belgelenmiş ve kamuoyunun bilgisine aktarılmıştır.

TÜRK BOYLARININ İZLERİ…

Çivril İlçesi, Özdemir Mahallesinde bulunan Balballar Mezarlığı, farklı Türk Boylarının izlerini de yansıtmakta. Salur ve Göktürk Boylarının “tamga” damgalarını taşıyan bir çok mezar taşına Özdemirci Mezarlığında rastlamak mümkündür. Batı Anadoludaki en büyük Türk Mezarlığı olma özelliğine sahip olan Özdemirci Mezarlığında 700’den fazla Balbal Mezarlığı bulunmaktadır.

Çivril ismine tarihte ilk kez Anadolu’nun Türkleşmesini başlatan Miryokefalon Savaşında Bizans belgelerinde rastlanılmaktadır. Miryokefalon Muharebesi Anadolu Selçuklu Sultanı II. Kılıç Arslan ile Bizans imparatoru I. Manuil arasında, Denizli Çivril – Düzbel geçidi yakınlarında Miryokefalon’da yapılan savaş olarak bilinmektedir. Özdemirci mezarlığındaki balbal mezar taşlarındaki yazıtlar Çivril hatta Anadolu tarihinin yeniden yazılması adına önemli bir adım olduğu belirtilmektedir.

Kuzey Karadeniz kıyıları ile Doğu Avrupa bozkırlarından Çin sınırlarına kadar bütün Orta Asya ve çevresine yayılmış olan balbalların sayısı on binleri bulmaktadır. Özellikle Güney Rusya bozkırları, Kazakistan, Kırgızistan, Altay Bölgesi, Tuva Özerk Cumhuriyeti, Moğolistan ve Doğu Türkistan (Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi) balbalların en bol bulunduğu bölgelerdir. Öteden beri gezginlerin ilgisini çeken bu balballar, sanki Türk topluluklarının yayıldığı alanın sınır taşlarıdır.

Eski Türkler mezara kurgan adı verirdi. Kurganlar, ölülerin ruhları rahatsız olmasın diye yüksek dağ ve tepelerin doruklarında, kalabalıktan uzak ıssız yerlere yapılırdı. İlk başlarda, ölen kişiyle birlikte ona ait kişisel eşyalar ve ölünün ruhunu temsil eden ahşaptan insan heykelleri de cesetle birlikte bu kurgana gömülürdü. Zaman içinde bu uygulama değişime uğrayarak heykeller kurganın içi yerine üzerine konulmaya başlandı.

Böylece balbalı ilk kullanan Türkler olan İskitlerle birlikte bu gelenek diğer Türk devletlerine de geçti. Ahşabın yerini daha dayanıklı olan taşlar aldı, yalnızca öleni betimleyen heykellerin yanına öldürdükleri düşmanları betimleyen heykeller de eklendi. Yolu Denizli’ye ve Çivril İlçesine düşen herkesin Özdemirci Mahallesinde bulunan Mezarlığa mutlaka gitmesi ve görmesi gerektiğini gönül rahatlığı ile söyleyebiliriz.