Sarı İsmail Sultan Ve Türbesi!

Denizli’nin Tavas İlçesi, Tekke Mahallesinde bulunan Hacı Bektaş-ı Veli’nin üç halifesinden biri olan Sarı İsmail Sultan ve Türbesi. Denizli için çok önemli bir değer olan Sarı İsmail Sultan, 1225-1230 yıl aralığında doğmuş ve 1320-1330 yıl aralığında Hakk’a yürümüş, Baba İlyas-ı Horasanî’nin halifelerinden Aybek Baba’nın oğlu olduğu tahmin edilmektedir.

Güvenç Abdal Vilayetnamesindeki bir menkıbeye göre eşinin adı Gülizar Hatun’dur. En az bir erkek çocukları dünyaya gelmiştir. Hacı Bektâş-ı Velî Vilayetnâmesi’nin anlatımına göre Hacı Bektâş-ı Velî zamanında Hacı Bektâş-ı Velî tekkesinde üç yüz atmış derviş bulunurdu. Bu dervişlerin tamamını kendisi hayatta iken Anadolu’nun bir köşesine derviş olarak vazifelendirmiş ve göndermiştir. Sadece Sarı İsmail Sultan’ı Hakk’a yürüyünceye kadar yanında tutmuştur.

Abdülbaki Gölpınarlı’nın sadeleştirdiği Hacı Bektâş-ı Velî Vilâyetnâmesinde, Hacı Bektâş-ı Velî’nin ilk üç halifesini şu şekilde tarif edilmiştir. “Hünkâr’ın en ulu halifesi Cemal Seyyid Sultan’dı. Hünkâr’ın sırrını, ondan daha iyi bilen kimse yoktu. Nice defalar, Hünkâr, onun arkasını sıvamıştı, Cemalimdir demişti. Bu halife, öbür halifelerin üst yanında otururdu. Ondan sonra Koluaçık Hacım Sultan uluydu. Seyyid Cemal Sultan’ın altında otururdu, Hünkâr, batın kılıcını ona sunmuştu. Ondan sonra ulu halife, İsmail Padişah’tı, Hünkâr’ın ibriktarıydı ve sırrına mahremdi.”

Vasiyeti ve bir erkan kitabı olan Yeşil Ferman’ı Sarı İsmail Sultan’a bırakmıştır. Hacı Bektaş Velî’nin cenazesini de Sarı İsmail Sultan yıkamış ve mezara indirmiştir. İslâm dünyasında, ölen bir Müslüman kişiyi, ailenin en yakın ve en büyüğü yıkaması, tekfinlemesi ve mezara indirmesi İslâmî bir gelenektir. Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa’yı, en yakını olan amcasının oğlu ve damadı Hazreti Ali Efendimiz yıkamış, kefenlemiş ve mezara koymuştur. Anadolu’da da bu gelenek devam etmektedir, ölen bir kişiyi sırasıyla en büyük oğlu yoksa kardeşi, o da yoksa büyük aileden en yakın olan akrabası yıkamakta ve mezara indirmektedir. Hacı Bektaş Velî’yi de Sarı İsmail Sultan yıkamıştır ve mezara indirmiştir. Araştırmacı, Tarihçi Yazar İbrahim Afatoğlu Hacı Bektâş-ı Velî’nin Has Halifesi Sarı İsmail Sultan adındaki kitabında bu ve başka sebeplerden dolayı Sarı İsmail Sultan’ı, Hacı Bektaş Velî’nin yakın bir akrabası olduğu belirtmiştir. Sarı İsmail, Hacı Bektâş-ı Velî’ye otuz üç yıl hizmet etmiş, onun en önemli, en güvendiği ve en yakın halifesi olmuştur. Sarı İsmail Sultan, Hacı Bektaş-ı Velî, Hakk’a yürüdükten sonra onun tavsiyesi ve talimatı ile tahminen 55-60 yaş aralığında ve 1275 ve 1280 yılları arasında Tavas’a gelmiştir. Hacı Bektâş-ı Velî  Vilâyetnâmesi ve Abdal Musa Velâyetnâmesinden aldığımız bilgilere göre Denizli Bölgesinde Bektâşîlik konusunda ilk örgütlü çalışmayı ve tarikat disiplinini Sarı İsmail Sultan’ın ortaya koyduğu anlaşılmaktadır.

Sarı İsmail Sultan’ın Tavas’a geldiği dönemlerde Tavas İlçesi, Germiyan, Aydın, Hamit ve Menteşeoğulları beyliklerinin sahip oldukları toprakların tam kesişme noktasındadır. Tavas’ın bu tarihî ve coğrafî konumundan dolayı Sarı İsmail Sultan, Batı Anadolu’da kurulmuş olan bu dört beylik topraklarında faaliyet icra etmiştir. Beylikler döneminde Germiyan Topraklarında olan Kütahya-Tavşanlı-Dedeler Köyü’nde tekkesi ve türbesi, yine o dönemde Germiyanlı hududu içerisinde olan Denizli-Sarayköy-Tekkeköy’de tekkesi ve türbesi, Eskişehir-Sivrihisar-Demirci Köyü’nde türbesi vardır. Aydınoğulları Beyliği hududu içerisinde olan İzmir-Tire-Büyükkemerdere Köyü’nde de türbesi vardır. Menteşeoğulları Beyliği hudutları İçerisinde olan Denizli-Tavas-Tekkeköy’de türbesi, Denizli-Kale İlçesi’nde eskiden türbe, günümüzde mezarı bulunmaktadır.

Hamitoğulları Beyliği içerisinde de Isparta şer’iye sicil kayıtlarına göre Isparta’da “Sarıismail” Köyü bulunmaktadır. Bu izlerden yola çıkarak Sarı İsmail Sultan’ın bütün bir Batı Anadolu’da faaliyet gösterdiğini söyleyebiliriz. Yani Batı Anadolu’da altı yerde türbesi bulunmaktadır. Bu izlerden yola çıkarak Sarı İsmail Sultan’ın bütün bir Batı Anadolu’da faaliyet gösterdiğini söyleyebiliriz. Batı Toros Dağlarında birikmiş olan Türkmen gruplarını örgütlemiş, onlara inançsal önderlik etmiş, bölgenin Türkleşmesinde önemli hizmetlerde bulunmuştur. Örgütçü bir kişiliği olduğu da belli oluyor ki, ondan sonra Dediği Sultan, Teslim Abdal, Sarı Kazak Abdal, Yatağan Baba, Bostancı Baba, Niyaz Baba, Koyun Baba, Karaca Ahmet, Abdal Musa gibi meşhur Bektâşî azizleri Denizli Bölgesine gelmişlerdir.

Eskişehir-Seyyid Battal Gazi zaviyesinden başlayarak dikey doğrultuda Antalya-Elmalı’da bulunan Abdal Musa zaviyesine ulaşan ve Horasan Erenlerinin tekke ve zaviyelerinin yer aldığı bu hat, Anadolu’nun fethi sırasında Türklerin batıya doğru ilerleyişinin güvenlik koridoru oluşturduğu anlaşılmaktadır. Bu hat üzerinde Türk iskânı zamanla çevre alanlara ulaşmıştır. Seyit Battal Gazi ve Abdal Musa Sultan arasındaki bu güzergâhta önemli bir durak da Hacı Bektâş-ı Velî’nin önemli halifesi Sarı İsmail Sultan’ın mekân tuttuğu Denizli Bölgesi’dir. Adı, Denizli tarihi ile özdeşleşmiş olan Türkmen Dedesi Sarı İsmail Sultan; Seyyid Battal Gazi, Koluaçık Hacim Sultan, Abdal Musa Sultan ve Bostancı Baba zaviyelerinin de bulunduğu koridor üzerinde Türk fütuhatı ve iskânının batıya doğru devam etmesinde önemli görevler üstlenmiş Horasan Erenlerindendir. Hacı Bektaş-ı Velî, Batı Toros Dağlarına sığınmış olan iki yüz bin çadır Türkmen nüfusunun inanç önderliğini yapması için özellikle Türkmen Kocası Sarı İsmail Sultan’ı görevlendirmiştir. Yukarı bölümlerde de söylediğimiz gibi o dönemde Anadolu’da en yoğun konar-göçer Türkmen barındıran bölge, Denizli Bölgesi’dir. Sarı İsmail Sultan’ın kabri Tavas İlçesi, Tekke Mahallesinde bulunmaktadır.